zuhal kaplan's profile

unutulmuş meslekler / forgotten professions

Resmi devlet dairelerine ya da özel kişilere başkaları yerine ve adına ücret karşılığında mektup ya da dilekçe yazan kişilere arzuhâlci denirdi. Genelde çeşitli devlet kuruluşlarının yakınında bulunurlardı. Okur-yazarlık oranının artması, bilgisayar ve internet kullanımının yaygınlaşması gibi nedenlerle günümüzde arzuhâlcilik mesleği eriyip yok olmuştur.
Baca temizleyen kişidir. Kömür sobasının yaygın kullanıldığı dönemlerde yangınların çoğunluğu temizlenmemiş bacaların kurumlarının tutuşmasıyla çıkardı. Baca temizliği büyük önem arz eder, kış ayı girmeden tamamlanırdı. Doğalgaz kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte unutulan mesleklerden biri olmuştur.
Bohçacılık, genelde kadınların danteller, havlular, giyim gibi ürünleri bir çarşafın içine koyduğu, bu çarşafı da sarmalayarak sırtında taşıdığı bir meslekti. Bohça adı verilen bu çarşaf ya da büyük kumaştan yapılmış örtülerin içinde binbir çeşit ürün olurdu. Ev tekstil ürünlerini sırtlarında taşıyarak kapı kapı dolaşan bohçacılar da zamana yenik düşenlerden.
Çerçi; şehir merkezlerine yakın köylerde, pazar vb. yerlerde lastik tekerlekli arabayla, at ile ya da el arabalarıyla dolaşarak çeşitli ihtiyaç ürünü satmaktaydılar. Çerçicilik de giderek kaybolan meslekler arasındadır.
Eskiyen ve yıpranan bakır kapları yenileyen kalaycıların sayısı günümüzde oldukça azalırken bazı ilçe merkezlerinde hala rastlamak mümkün. Mesleği öğretecek elemanların bulunmaması ve gelişen teknoloji kalaycılığın yok olup gidecek olmasındaki başlıca nedenlerden varsayılmaktadır.
Naylon eşya satan satıcıya nayloncu denirdi. 80’li yıllarda tüm yurdun sokaklarını saran nayloncular bu dönemin sembollerinden biri haline gelmişti. Nayloncunun arabasına dağ gibi leğenler, maşrapalar, gırgırlar, kovalar, mandallar ve oyuncaklar sabitlenir, nayloncu rengârenk görüntüsüyle sokaklarımızı şenlendirirdi.
Yumru köklü bir otun dövülmesinden elde edilen tozun sütle karıştırılması sonucu elde edilen içecek özellikle kış aylarında sokak sokak gezilip satılırdı. Şimdilerde tadını alamadığımız işlenmiş salepler içmekteyiz.
Yoğurtçular, omzunun iki yanına astığı tepsideki yoğurdu kapılarda ellerinde kaplarla dört gözle bekleyen insanların verdiği kaplara doldururlardı. Eskilerin organik ve doğal yoğurtlarının tadını piyasaya sürülen yoğurtlardan almak pek mümkün değil.
Hasırdan ya da sazdan örülerek yapılmış kulplu torbaya zembil denir. Selçuklular ve Osmanlılar’ın günlük yaşantısı içerisinde zembil eşyaları büyük önem taşırdı. Sanayinin gelişmesiyle birlikte zembil eşyaların günlük hayat içindeki önemi büyük ölçüde yok olmuştur.
unutulmuş meslekler / forgotten professions
Published:

Project Made For

unutulmuş meslekler / forgotten professions

Published: