..." Köyde babama Baltacioglu derlerdi. Onun Için ben Baltacı olan soyadımı, son radan Baltacioglu olarak değiştirdim. Benim babam köy imamıydı. Adı Ahmet Müderris okulu denen bir okuldan mezun olmuş, hafızdı. Babamın ayrıca bakkal dükkanı da vardı. Hem imamlık yapar, hem de bakkal dükkanı işletirdi. Sesi de çok güzeldi. Babam, Afyon'un Sultandağı ilçesinin eski adı Ishaklı- o zamanki köyü olan Dereçine denilen köyündendir. Annemle evlenince Şemşik köyüne-şimdiki Ca mözü kasabası - yerleşmiş. Ben de Şemşik'te dünyaya gelmişim. 19 Eylül 1930 yılında... Oturduğumuz Şemşik köyünden her gün. Dereçine'ye okula gider gelirdim dag yoldan... Dereçine'de ilkokul öğretmenim Cemil Kasnak, okulun başöğretme ni Çaylı Rüştü Atay, İstanbullu M.Ali Gülmen, Afyonlu Kemal Bayık hatırladığım öğretmenler. Ilkokul beşi bitirdim; babam, köy enstitülerine talebe aldıklarını duymuş.

Ev raklarımı hazırlamış. Gideceğim gün annem, evin en büyük oğlu olduğum için her halde gitmemi istemiyordu ve evde kalmam için kolumdan habire beni anl yordu... Babam ise gitmemi, okumamı istiyordu. Sonunda babamın dediği oldu ve ben yola çıktım. Yanımda giderken hediye vermek için çakmak aldım.  Enstitüye gideceklerle birlikte İshaklı İstasyonunda toplandık. Bizim dönem de, şimdi soyadları aklıma gelmiyor, bizim köyden Çolak kızı Hediye, Garnaz'ın Topalın kızı Cemile, Şerife, Nimet, Molla Memedin Bayram Yavuz; Kırca köyün den Fatma Çavdar,Yakasenek'ten Salim Bozdağ, Şevket Gün; Çiftlik köyünden Mehmet Demirel; Ishaklı'dan Halil Köseoğlu gibi arkadaşlar vardı. Yine bizim bu çevreden Tahsin Özdemir, Foto Nafiz, Nezihe Dereli, Yaşar Dereli, Fatma Kesim. Ali Galip vardı ama bunlar okumadı çeşitli nedenlerden geri geldiler. Doğrudan Hamidiye'ye kayıt oldum. 1 E sinifina... Sınıf öğretmenimiz Fikriye Altay'dı. Bu öğretmenimiz bizimle ders dışında da ilgilenir, yatakhanemize ge tirir götürür; denetim yapardı. Kız öğrencilerle de Hatice Sökmen öğretmenimiz ilgilenirdi
Fikriye Hanımın bizim üzerimizde çok emekleri vardır. Ayrıca sınıf öğretmenlerinin yanında bizlerle, büyük sınıflardan iki ağabey de ilgilenir, yardım ederdi. Bu ağabeylere, okul idaresi tarafından görev verilirdi. Bizi yatırır, korur ve kollarlardı. Bize her hangi bir zarar gelmesin diye etrafımız da dönerlerdi. Mesela sayımı onlar yapar, düzenimizden onlar sorumlu olurdu. Bizim sinifin ağabeyleri Bekir Serin ile Abdullah Balık'tı. Altımızda golf pantolon, üstümüzde fermuarlı ceket, ayağımızda postal ayak kabı ve siyah pelerinimizle, dersler başlamadığı için ilk günler dolaşıp durduğu muzu hatırlıyorum. Zamanla okulumuza alıştık ama savaş yıllarıydı.
kapıda ödeme
Published:

kapıda ödeme

Published:

Creative Fields