Violence.
Erkek olmak mı? İnsan olmak mı? İçinde yaşadığımız toplum ve dünya düzeni yani erkeklerin kurup, erilliği pamuklara sarıp sarmalayıp büyüttüğü o muhteşem ataerkil ütopları(!). Onların sözde ütopyası bize binlerce yıldır distopya oldu. Sindirildik, yok sayıldık, adımız anılmadı. Seviş ama sadece benimle, doğur ama ben istersem, yap, yedir, yıka, giydir, bana bak ve sus dendi. ‘Susmadın, beğenmedim, canım sıkkın, neden yaptın ? Neden yapmadın? Nereye gittin? Niye? Kim? Ne zaman? gibi bir sürü zorbalıkla en yakınımızdaki erkeklerden şiddet görüyoruz hatta yaşam haklarımız elimizden alınıyor. Mahkemelerde erkekler birbirini övüyor ve yükseltiyor göstermelik cezalarla, kim bilir hangi kadının yeniden canını yakmak üzere sokaklara geri dönüyor. Ve biz izliyoruz, komşumuz mosmor gözüyle kapıyı açtığında, en sevdiğimiz hocamız öldürüldüğü için derse gelemediğinde, en yakın arkadaşımız apartman girişinde bıçaklandığında film izler gibi izliyoruz, kanalı değiştiriyoruz, benim başıma gelmez diyoruz. Erkekler ve Ataerkil sistem tarafından her geçen gün daha çok şiddete maruz kalıp daha çok öldürülüyoruz. Oysa yaşam hakkı herkes için tek ve biriciktir.! Unutmuyoruz, susmuyoruz!
Violence
Published:

Violence

Published:

Creative Fields