Hasankeyf binlerce yillik tarihi ve sular altinda kalicagi tum söylentilere ragmen hala dimdik ayakta. Diyarbakir'a gitmisken Hasankeyf'i görmemek olmaz dedi dostlar, Ramazan sicaginda düstük yollara. Yol da Italyan güzel bir arkadasimiz ile tanistiktan sonra beraber yaklasik 3 saatin sonunda Hasankeyf'teydik. Hemen yanimiza 10-11 yaslarindaki Hamza ile Salih yaklasti iki kafadar arkadas biz buranin tarihini anlatabiliriz, rehberlik edebiliriz dediler eyvallah dedik kabul ettik. Daha sonralari asagida fotograflarda görüceginiz göletin oldugu yere götürdüler bizi. Normalde bu bölgeye girisi kapatmislar kayalik bir bölge oldugundan tehlike barindiriyor! Biz gitmek konusunda israr edince çocuklar plani yapti hemen, önce onlar gidiceklerdi sonra biz peslerinden gidicektik ki köylüler çocuklara kizmasin. Bizim kafadarlarla gölete gittigimizi gören diger çocuklarda hemen etrafimizda belirdiler. 5-10 dk gecmeden yaklasik 8-10 cocuk golette ufak çapli bir eglence baslamisti... Hasankeyf'in canli tarihinin gölgesinde, çocuklar umarsizca atiyorlardi kendilerini
Dicle'nin soguk sularina ...
Dicle'nin soguk sularina ...
