ibadet isimli tuval çalışmalarının tüm parçaları

enstalasyon oil on canvas LandArt tuval üzerine yaglı hüseyin arıcı

İbadet

‘Totemlerin, anıt mezarların, dini ritüellerin, ayinlerin ve sohbetlerin bende uyandırdığı tek şey sanattır. Bir senfoniyi dinlerken beni ürperten mistik güç ile bir dağın tepesinde şükür duası eden birinin yarattığı etki neredeyse hep aynı oldu. Bu hislerle çıktığım yol sanatın da bir din olup olmadığı sorusuyla beni karşı karşıya getirdi. Böyle bir soruya gerek var mı? Ya da sonucu çok mu önemli? Tam olarak emin değilim ama her iki ayrı meselenin de kesiştiği noktaların benim için fazlasıyla önemli olduğuna karar verdim. İbadet enstalasyonunun parçalarını tamamlarken kafamda tam bir sayı hiçbir zaman olmadı. Ahşap bir araç olarak tuvaldeki görünümünü aldı, kavramı ise tuvalin kendisiydi. Ahşap bir görüntü olarak farklı tonlarda tuvalde yerini alırken malzemem hep aynıydı. Tuvali araziye çıkarmamdaki en büyük dert ise; benimle özdeşleşen malzememin benim gibi ait olması gereken yerde durması gerektiğiydi. Yer ile gök arasında ne kadar eğreti durduğunu deneyimlemek belki de doğayla bütünleştiğini görmekti. Belki de bir sanatçı olarak tüm acizliğimle yapabildiğim tek şeyi ona göstermek, sunmak ve anlatmaktı. Tuvallerim göğe ne kadar yakın olursa sanki söylemek istediklerim ona daha kolay ulaşacaktı. Yaratanı taklit eden bir yaratıcı olarak anlamak istediğim bir diğer meselede, ben o tuvali nasıl boyarsam boyayayım onun bir bez parçası olarak kalacağı ve bundan daha öteye gidemeyeceğiydi.’