-“Vandal diye tanımlanan bir kişi; kırma, parçalama, yok
etme, kesme, yakıcı madde atma, boya atma yoluyla sonucunu
bilerek, kamunun veya bir başkasının sahiplendiği, önemsediği
ve değerli bulduğu bir nesneye (örneğin, okul araç-gerecine,
müzede sergilenen tarihsel bir yapıta, resim galerisindeki bir
tabloya) zarar verir.”
etme, kesme, yakıcı madde atma, boya atma yoluyla sonucunu
bilerek, kamunun veya bir başkasının sahiplendiği, önemsediği
ve değerli bulduğu bir nesneye (örneğin, okul araç-gerecine,
müzede sergilenen tarihsel bir yapıta, resim galerisindeki bir
tabloya) zarar verir.”
"Gözlerine kestirdikleri bir duvarı boyamak için sokaklar da
yatıp kalkanlar, sokakların boşalmasını bekleyip uykusuz her
gece yarısı kendilerine duvar arayanlar, “Çevreyi kirletmek,
çevreye rahatsızlık vermek” gibi cezalar yiyip, günlerce
nezarette kalan insalar onlar. Vandalistler.
Medeni olma adı altında doğayı talan edip bütün yeryüzüne
beton bloklar dikip, yeryüzü yetmiyormuş gibi gökyüzüne
doğru da uzanan bu blokları medeniyet ya da gelişmişlik
olarak nitelendirenler, çevreye zarar vermenin liderleridir.
Geçmişten günümüze kadar uzanan ve hiçbir anlamı olmayan
beton yığınlarını, birer tuval gibi kullanıp onlara hayat
vermeye çalışmak, şehrin sokaklarını canlandırmak ve bunu
yaparken de otoritenin karşısın da durmak; bu zaman da
yapılan en renkli aktivist bir eylemdir.
Bu yüzden işlerim de bazen sabah karşı, bazen gece yarısı,
bazen de günün en yoğun saatlerin de, hiçbir kurgu
olmaksızın tamamen o ana ait; adrenalin, heyecan ve
tedirginliği vurgular. Bir yanda kayıtsız seyreden insanlar,
diğer yanda şiddet ve rutin hayatın dışında olan bir aktvitenin
hayret vericiliği vardır."
