ALPER AYDIN's profile

21. CENTURY KYBELIES

21. Century Kybelies , Installation  Art  on Land, Acrylic and varnish on the bones, Nallıhan, Ankara, Turkey, 2012
 
Tesadüfi olarak Karadeniz sahilinde dolaşırken bulunmuş bu 10 ayrı Kibele formundaki kemiğin daha sonradan iri kıyım bir ineğin kaburgalarına ait olduğunu öğrenilmiştir. Bu durum çok çelişkilidir, çünkü bu kemikler deniz kenarında bulunmuştur,  daha sonra bu kemiklerin bu şekilde cazip bir şekle sokulma serüveninin nasıl olduğunu kemiklerin bulunduğu yerdeki insanlara sorarak öğrenilmiştir.
Kemikleri bulunduğu andan 2.5 ya da 3 ay önce gerçekleşen bir fırtınada büyük bir sel olmuş ve dereler yükselerek, kıyı boyunda ne varsa silip süpürüp denize getirmiştir, işte bu kemiklerin sahibi olan inek de o fırtına sırasında derelerin aldığı şeylerden biri olmuştur.
 
Bu çalışmayla beraber ilk kez Ankara’da ki bir araziye müdahalede bulunuldu, bu müdahaleyi yapmaya iten olgu ise fotoğraftaki fonda uzanan tepelerin 14 bin yıldır bozulmadan duruyor olması ve onlarca ayrı toprak katmanına sahip olması oldu, bu toprak katmanları o kadar etkilidir ki, katmanlar arasındaki geçişler çıplak gözle algılanabiliyor. Ankara ya birkaç kilometre yakınlıkta bulunan bu yeryüzü parçasını çok az insanın biliyor olması ve üstüne üstlük toprak katmanları açısından 14 bin yıllık bir zamanın göstergesi olan bu arazi, kısa bir süre için bir müdahalede bulunma sebebi olmuştur. Bu müdahalede 10 ayrı Kibele formunda ki  kaburga kemiklerinin çeşitli renklerle boyanarak, estetik bir düzlem içerisinde dizilerek, bir enstalasyon oluşturuldu.  Kemiklerin üzerine uygulanan renkler her ne kadar bu formları inorganikmiş gibi gösterse de, aslında taşıdığı öz itibariyle  doğanın bir parçasıdır. Renklerle beraber kemiklerin formlarının etkisi arttırılmıştır ve daha dikkate değer bir form haline dönüştürülmüştür. Bu renk müdahalesi aslında yerleştirilen mekan ve uygulanan formlar açısından insan oğlunun yaratıldığı günden bu güne kendi yarattığı değişimin ve bulunduğu mekan açısından ise hiç değişmediğinin bir sembolüdür. Aynı zamanda bu serüvenin anlatıcısı, arkeolojik kazılarda çıkartılan Kibele heykellerine baktığımızda hepsinin ya topraktan pişirilerek ya da taştan yontularak yapıldığını görürüz, karşımızdaki Kibeleler de doğanın içinden ve üstelik form anlamında hiçbir müdahalede bulunulmadan yerinden alınıp yerine konuldu. Bu yerinden alınılıp yerine koyulmayla beraber aslında kemiklerin bulunduğu yer olan sahil bir nevi  Ankara’daki  bu 14 bin yıllık özel mekana taşındı, deniz olmayan bir yerde denizin hediye etmiş olduğu bu kemiklerle, deniz olmayan bu mekanda denizin hissiyatı yaratıldı ve mekanın ortasında oluşturulan enstalasyonla mekan odak noktası haline getirilip kemiklerin üzerine boyanmış olan inorganik renklerle, insanın kendi tarihi serüvenini, kendine hatırlatmaya ve onun aslında doğadan ayrı düşünülemeyeceği gösterilmeye çalışılmıştır.
 
 
 
21. CENTURY KYBELIES
Published:

21. CENTURY KYBELIES

21.century kybelies

Published: